Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen ve 9 işçinin göçük altında kaldığı toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplandı. Komisyon, toplantıda AFAD Başkanı Okay Memiş, Deprem ve Risk Azaltma Günel Müdürü Orhan Tatar, Afetlere Müdahale Genel Müdürü Sadi Ergin ve yetkilileri kabul etti. Okay, maden kazasının ardından AFAD’ın yaptığı çalışmalara ilişkin, “Olay bize intikal edilir edilmez, ‘Maden kazası’ dendiğinde ve 9 kardeşimizin kayıp olduğu anlaşılınca 14.34’te bizim tarafımızdan en yakın komşu yerlere mesaj emri gönderiliyor ve 6 dakika içerisinde Sivas, Erzurum ekiplerine talimat veriliyor. Erzurum ve Tunceli ekipleri olaya müdahale etmek üzere hareket ediyorlar. 2’nci gün içerisinde 2 bin 722 personel, 796 araç ve iş makinesi, 5 arama kurtarma köpeği, 7 drone, 76 jeneratör ve 125 aydınlatmaya ulaştık” ifadelerini kullandı.
‘DÜNYADA MAALESEF CANSIZ BİR BEDENİ TOPAĞIN ALTINDA BULAN CİHAZ YOK’
Memiş, liç yığınının 400 bin kamyonu dolduracak büyüklükte olduğunu kaydederek, “Biz ilk günden bu yana toprak altı görüntüleme ve termal cihazlarla saha taraması yaptık. Fakat maalesef dünyada cansız bir bedeni toprağın altında net bir şekilde bulan, uluslararası kabul görmüş bir cihaz yok. Termal cihazlar ve toprak altı teknolojik cihazlarla da kardeşlerimizin hala sağ olduğunu farz ederek bu ölçümleri yaptık. Düzenli olarak her gün toprak ve havadaki kimyasal riskleri ölçtük. Radar dronlarla liçin altındaki anomalileri tespit eden kamyon, kamyonet ve konteyner parçaları arıyorduk. Bu hem Maden Tetkik Arama’nın hem de AFAD’ın envanterinde akredite olmuş bir şekilde ölçümler yaptık” diye konuştu.
‘TAHMİNLER ÜZERİNE HAREKET EDİYORUZ’
Memiş, komisyon üyelerinden gelen ‘5 vatandaşımızın aranmasında yoğunlaştığınız bir bölge var mı?’ sorusu üzerine, “Teknik cihazlarımız ve diğer ekipmanlarımızla muhtemel yerleri işaretlemiştik. Nitekim bu 4 kardeşimize de ihtimal dahilinde gördüğümüz yerlerde ulaştık. Tahminler üzerine hareket ediyoruz. Bu teknolojik bir bilgi ama çalışmalar var” dedi.
‘ACİL DURUM MÜDAHALE PLANINI ONAYLAMA YETKİMİZ YOK’
‘AFAD’ın Acil Durum Eylem Planı var mı?’ sorusunu yanıtlayan Memiş, “Bu yönetmelik gereği dahili acil durum planını hazırlamış olan işletmeci, büyük bir kaza veya niteliği itibariyle büyük bir kazaya yol açması beklenebilecek kontrolsüz bir olay meydana geldiği zaman, bu planı gecikmeksizin uygular ve söz konusu durumla ilgili il afet ve acil durum müdürlüğüne bilgilendirme yapar. Yani bizim bu planları onaylama yetkimiz yok. Bu planları her tesis kendisi yapmak zorundadır. Bir olay meydana geldiğinde bize bilgi vermek zorunda ve devamında diyor ki, ‘Dahili acil durum planının müdahale yetersiz kaldığı durumlarda, işletmeci il afet ve acil durum müdürlüğüne bilgi verir. İl afet ve acil durum müdürlüğü koordinasyonunda il afet müdahale planı gereğine faaliyetleri yürütülür’ hükmü var” ifadelerini kullandı.
‘HEYELAN GİBİ AFETLER GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR’
Memiş, AFAD’ın madene verilen ÇED Raporu’na gönderdiği yazıya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği ve İl Müdürlüğü’ne, ‘ÇED faaliyet bölgesinde yürütülen herhangi bir proje, planlama çalışması bulunmamaktadır’ demiş. ‘Sahada yapılacak tesislerin inşaat işleminde, bölgede herhangi bir doğa olayını tetiklememesine dikkat edilmeli, bölgede meydana gelebilecek deprem, kaya düşmesi, heyelan, su baskını, çığ gibi afetler göz önünde bulundurulmalıdır. Son paragraf, ÇED Raporu’nda belirtilen ilgili mevzuatlara titizlikle uyulması ve taahhütlerin yerine getirilmesi kaydıyla söz konusu projenin uygulanmasında müdürlüğümüzce herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.’ Yani bu bir onay yerine geçer mi? Bu bizim rutin yazımızdır yani onay anlamında değil. AFAD buraya onay verdi de bu ÇED Raporu’nu aldı ifadesi idare hukuku anlamında uygun değil.”