Film Sahnelerini Aratmayan Darvaza Çukuru, Nasıl Oluyor da 1971’den Beri Yanmaya Devam Ediyor?
2 mins read

Film Sahnelerini Aratmayan Darvaza Çukuru, Nasıl Oluyor da 1971’den Beri Yanmaya Devam Ediyor?

Krater, 1971 yılında Sovyet jeologlarının doğal gaz sondajı sırasında meydana gelen dramatik bir olay sonucu oluştu. Peki, bir doğalgaz arama çalışmasının sonucunda bu ateş çukuru neden hâlâ yanmaya devam ediyor?

Bilimsel veriler ve çarpıcı detaylarla dolu bu hikâye, sizi Darvaza Krateri’nin sırlarına doğru bir yolculuğa çıkaracak.

Karakum Çölü, geniş doğal gaz rezervlerine ev sahipliği yapıyor.

Bölgede yer alan Darvaza Köyü, zengin hidrokarbon yataklarının bulunduğu bir alanda yer alıyor. Sovyet jeologları, 1960’larda bölgede doğal gaz aramaya başladıklarında, yer altındaki gazın yüzeye çıkarılması amacıyla bir sondaj kuyusu açtılar.

Ancak bu sondaj sırasında beklenmedik bir olay yaşandı. Sondaj ekipmanları altında bulunan büyük bir yer altı mağarası çökerek geniş bir krater oluşturdu.

Çökme sonucu oluşan krater, yaklaşık 70 metre genişliğinde ve 30 metre derinliğindeydi.

Ancak daha da önemli bir sorun vardı: Kraterin içindeki doğal gazın atmosfere yayılması. Bu hem çevresel hem de insan sağlığı açısından büyük bir tehlike arz ediyordu. Gazın yayılmasını engellemek ve çevreyi korumak amacıyla jeologlar, doğal gazı kontrollü bir şekilde yakmaya karar verdiler.

Yakma yöntemi, genellikle doğal gaz sızıntılarının etkilerini azaltmak için kullanılır. Fakat bu sefer beklenenden farklı bir sonuç ortaya çıktı. Gazın birkaç gün içinde tükenmesi beklenirken, yanma süreci devam etti ve krater hâlen yanmaya devam ediyor.

Yanma sürecinin bu kadar uzun sürmesinin temel nedeni ise bölgedeki doğal gaz rezervlerinin beklenenden çok daha geniş ve yoğun olması. Ayrıca kraterin içindeki mikroorganizma yaşamı da bilim insanlarının ilgisini epey çekiyor.

Aşırı sıcaklıklara ve metan gazına dayanabilen bu mikroorganizmalar, ekstrem koşullarda yaşamın sınırlarını anlamamıza da yardımcı oluyor.

Turistik bir cazibe merkezi hâline geldi.

“Cehennem Kapısı” olarak adlandırılan bu yanardağ, her yıl binlerce turistin ilgisini çekiyor. Gece vakti yanan kraterin yarattığı görsel şölen, ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim de sunuyor. Ayrıca bu doğa harikası, Türkmenistan’ın kültürel ve turistik tanıtımında önemli bir rol oynuyor.

Kaynaklar: Live Science, Atlas Obscura, National Geographic

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir